Washington Üniversitesi tarafından yapılan araştırma sonuçlarına göre; 2001 2015 yılları arasında yapılan istatistiksel çalışma sonuçları gösteriyor ki en çok boşanma Mart ve Ağustos aylarında gerçekleşiyor. Evet Mart ve Ağustos. İlk bakışta ortak bir özellikleri yok gibi ama, bakalım neymiş bu ayları lanetli kılan…

Boşanmanın yoğun gerçekleştiği ağustos ayının özelliği tatil periyodunun sonuna denk gelmesi. Araştırmaya göre çiftler genellikle çok eğlendikleri ve sorunları hasır altı ettikleri tatil dönemini boşanmak için uygun bulmuyorlar ve boşanmak için tatilin sona ermesini bekliyorlar. İnsanlar tatil dönemlerinde bütün umutsuzlukların, hayal kırıklıklarının sona ereceğini umuyor, hayatlarının yoğun dönemlerinde ihmal ettikleri tüm güzellikleri yeniden canlandırabilmek adına farklı beklentiler içerisine giriyorlar. Ancak tatil döneminde hayal ettiklerini yaşayamadıklarını ve bundan sonra da asla yaşayamayacaklarını görünce sonunda boşanmaya karar veriyorlar. İşte bu nedenle Ağustos ayı boşanma istatistiklerinde ilk sırayı alıyor.

Ağustos ayı ile ilgili önemli başka bir detay daha var; çocuklar okula başlamadan, Eylül gelmeden tüm kararlar alınmalı ki çocuklar yeni hayatlarına en azından okul hayatlarına bölük pörçük başlamasın. Yeni bir hayata başlamak için nedense ilk sırada tercih ediliyor bu ay.

Yukarıda anlatılanlara bakıpta Ağustos ayını lanetli ilan etmeyelim lütfen. Ağustos sadece yıl içerisinde birike birike gelen tahammülsüzlüklerin ve hayata yalnız devam etme hesaplarının vücuda büründüğü en mantıklı aydır. Boşanmanın arkasındaki neden değildir. Bana sorarsanız boşanmaya sebep arayanlara önerim buhran yaratan ayları sorgulamalarıdır. Mesela baharı karşıladığımız Mart ve Nisan. Tüm dünyada en çok intihar vakasının görüldüğü aylar. Ruh halimiz her türlü kopmaya hazır. Kıvılcım burada başlıyor. Tüm o dellenmeler kıllanmalar ve gıcıklanmalar…